15 Şubat 2011 Salı

artık yazmak lazım, daha çok yazmak..


bir hepi velıntayns dey'i daha geride bıraktık.. daha önce hiç bu seneki kadar yaklaşmamıştım ama yine sevgilisiz geçti 14 şubat.. param cebime kalmış oldu hiç olmazsa.. bardağı dolu tarafından görmek lazım.
yaşamak denen olgu çok garip a dostlar.. dengeleri bir türlü yerine, istediğin haline getiremiyorsun.. öyle akıp geçiyo zaman.. meşhur korkum hala yerli yerinde.. farkına varmadan yaşlanmak.. şu hissiyattan
bi kurtulsam öyle bi yaşıycam ki bu hayatı.. ta dibine kadar.. profesyonel yardıma hala hayır diyorum.. para tuzağı hep bunlar..

bu satırları dünyalar tatlısı ofisimden yazıyorum.. mezun olur olmaz ( kalan tek dersi hala umursamıyorum kaçmasa bana
bari.. ) damladığım dünyanın en güzel ofisi.. ama iş hayatı tüm gün müzik dinleyip, beri yandan bouncing balls oynamak değil bebeyim.. içimdeki ses de sürekli bunu söylüyo bana yüksek sesle.. şu küçük cırlak biznıs vumın var ya hani.. işte o..

sen bu satırları okurken ben bu ofisten çook uzaklarda olucam.. içimde başına buyruk marjin farilyanın hüznü, kaltak çirkef biznısın haklı gururuyla yola devam edicem..