30 Mayıs 2009 Cumartesi

bir garip serhoş..

söyledim işte..hem de en güzel şekilde..dut gibi sarhoşken..çok acısız oldu..beğendim yaa iyi oldu..biraz saçmaladım gerçi..ne de olsa alkol tüm kötülüklerin anası..ama söyledim..seviyorum dedim..bi de sarıldı ki bana sımsıkı iyi ki yapmışım..

artık haggard dinliyorum..bütün şarkılarını ezberliycem ki brutal yaparken ses tellerim kopsun da bi daha konuşamıyım..neler yaptım ben öyle dün yaa..yumoş demişim bi de çocuğa arkadaşlar söyledi sonradan..o hiç hoş olmamış ama hakkaten..

23 Mayıs 2009 Cumartesi

noluyo bana?!


bilinçaltım bu aralar folloş olmuş durumda..dün gece kapımın arkasındaki bornozdan korktum..böle beyaz beyaz parladı karanlıkta..gözümü açamadım..
rüyamda ananem tarafından bıçaklandım..bi de soruyo kadının birine ben bu kızı öldürdüm şimdi benim hacılık da bozulmuştur diye..torununu öldürdün be kadın ne hacılığı..
az önce de çay içiyodum..kupanın dibindeki çay yaprakları (ne denir onlara bilemedim bi an) böle karıştırıldıktan sonra bi araya toplanmış..resmen kuru kafamsı bi canavar silüeti oluşturmuş..gözüm kaydı anam noluyoruz dedim..
noluyo bana bilemiyorum ama bir garip hallerdeyim..akıl sağlığımı geri istiyorum..

17 Mayıs 2009 Pazar

and the winner is..


bir yurovizyon daha bitmiş oldu böylelikle..hakeden kazandı mı bilmem ama benim istediğim ülke kazandı.." aa neden öyle diyosun ama farilya, sen bi türksün, türkiye kazanmalıydı demelisin.." hayır ben demiyorum öyle bişey..çünkü hadise yarı finalde kötüydü..sesini duymadık bile..finaldeyse kötünün iyisiydi..olmuyo artık hadi bakalım iki aşklı meşkli söz yazalım üstüne oynamalı müzik koyalım elin ecnebisi iki göbek atsın coşsunla..dansta senkron yoktu, taklaların padişahı yeşilli oğlumuz çok da farklı bişi yapmadı..daha bi ton şey..ben sevmedim hadiseyi..aldığı puanı öpsün başına koysun derim..

şimdi geliyim birinci olan norveçli fındığıma..alexander rybak..o nası bi şirinliktir, o nası bi sevimliliktir hem o nası güçlü bi sestir..insanın "bırak peri kızın oluyim beraber yazalım o masalı" diyesi geliyo..şarkının sözleri en azından bişey anlatmaya çalışıyo..keman kısmı fıngır fıngır insanın iç kısmına doluyo..ayrıca arkada üç tane amca var ki onlara helal olsun..neler yaptılar öyle..bi yorul arkadaş bi kesil..bi hareketi de biriniz geç yapsın..geleneksel bi dans falan heralde..muhteşemlerdi..ben helal olsun dedim..bi de kazandığını öğrendikten sonra bi sevinmesi bi heycanlaması var ki fındığımın nası güzel..

ha bi de malta var ki apayrı bi mevzu..hatun üçüncüye katılıyomuş..başka şarkıcı mı yoktur nedir?! malum malta küçük ülke..

yurovizyon en büyük dert diil tabi ama eğlencelik, çerezlik iyi gidiyo sene de bi defa..hem böylelikle tescillendiği üzere binlerce insanı coşturmak için göbekleri ve memeleri gözükmeyen 4 tane pantolonlu adam da yetebiliyomuş..değil mi güzel ülkem?!

13 Mayıs 2009 Çarşamba

o vasıfsız işçi benim..


iki kelimelik kısacık bi cümle..söylemesi kolay..anlatması anlaşılması da rahat.." İŞ ARIYORUM.." ama öğrenci adama çalışabilicek iş yok..geçen cumartesi üsküdardan başlayıp eminönü tahtakale civarlarında sona eren "nikah şekerinizi evde yapayım" konulu projem hiç bi sonuç vermedi..bütün gün yürüdüm, sıcaktan kıçımdan ter aktı, tahtakale sokaklarını ezberledim ama tek duyduğum cümle, "kriz var keşke iş olsa da versek.." .. eyvallah dedim çıktım dükkanlardan ben de..şimdi yeni bi ışık belirdi ufukta..cumartesi günü görüşmeye gidicem.."iyi günler yeni ürünümüzü tatmak ister misiniz? valla bak çok güzel dene derim be hacı!!"

8 Mayıs 2009 Cuma

ben varım..



bir bıkkınlık bir sıkkınlık içimde bitmek bilmeyen..sanki çabaladıkça daha çok batmanın gözle görülür halini yaşıyorum..inandığı değerler günbegün çürüyen kızın garip isyanı kimsenin duymadığı cılız sesimdeki..

artık inanmıycam, çabalamıycam kimseye sarılmıycam..sevdiğim bi filmin son repliklerinin kötü tercümesi ruhumun son umudu.."ne zaman umursamazsan, o zaman olur.."

kendime kurduğum arkadaşlarla dolu dünyayı yıkıyorum..hepsini kovuyorum yüreğimden..bir tek ben varım..yalnız geldim, tek başıma ölene kadar yalnız kalmayı seçiyorum..

4 Mayıs 2009 Pazartesi

hatıralarımda bir küçük kızılcık..

9 sene önceydi..küçük kız çocuğu okuldan gelmiş televizyonda salak salak gezinirken mtv de garip bi kliple karşılaşır..sonradan irlanda aksanı olduğunu öğreneceği garip aksanıyla bağıra çağıra söyleyen kısa sarı saçlı bi kadın..arkasında tipik "müzik grubuyuz biz" şeklinde sıralanmış adamlar..fantastik bi klip..uçan cadı gibi bişey var bi polisi kovalıyo..meğersem bu adamlar ateş topunu hapse atmışlar da cadı da onun peşindeymiş falan..ama kadın bi garip söylüyo..sanki şarkıyı söylemiyo üflüyo gibi..bağırıyo ama çığlık gibi değil..ve klip biter altta grubun şarkının adı çıkar.." the cranberries- promises"..küçük kız aydınlanır..hayatında ilk defa bi grubun hayranı olma yolundaki ilk adımını atmıştır..aynı hafta içinde grubun kasedi alınır tüm şarkılar ezberlenir..

aradan yıllar geçti..ben o yıllar boyunca ode to my family yle hüzünlendim..animal instinct le hayal aşklarıma ağladım..uzun süre anlamını çözemesem de zombie yle isyan ettim..just my imagination la umutlandım..ve bütün diğer şarkılarında dolores denen çılgın kadının büyülü sesinde kayboldum..

belki bigün küçük kızın hayalleri gerçek olur..noel in diner ına gidip kahve içerim..belki dolores de gelir..iki muhabbet arası şarkı söyleriz..

ps: bury the hatchet hala sağlam..arada dinlerim..yeni neslin nostaljisi kıvamında..

13, onüç, 10üç, on3, 13

bugün hayatımın milyonuncu diyetine başlıyorum..bu seferkine diyet değil savaş adını veriyorum..obezite hastalığının pençesinde kıvranıyorum resmen..kurtulmam gereken 13 kilo olduğuna karar verdim..ve bu sefer gidicekler..belki böyle kamuya açınca daha bi gaza gelirim..makarna ekmek falan dert diil zaten çok sevmem ama tatlı tuzaklarına dikkat etmeliyim..en küçük drajeden en kompleks (profiterol liste başı..) olanına kadar uzak durmalıyım..hatta yiyenden de soğumalıyım nefret etmeliyim, yanımda barındırmamalıyım..zaten benim ruhumda kocaman bi Zeyna var..onu harekete geçirsem olucak bu iş ama hatun nereye gittiyse yoktu bayadır ortada..sanırım bu sabah geri döndü..hatta tartıdaki rakamları görünce kesin dönüş yaptı..

haydi bakalım farilyacık gazan mübarek olsun..tez elden kurtul şu 13 ten..
ps: ilgili resim ararken karşıma çıkan onlarca taş hatun..siz zaten hep öyleydiniz..giy kıçına beyaz taytı, sar beline mezurayı, sonra ben bu zıkkımı kullandım marul falan yedim böyle oldum..yok yaa..size tepkiliyim hiiç birinizin resmini kullanmıcam muhteşem ötesi bloğumda..

2 Mayıs 2009 Cumartesi

naylon sevinçler..

ben küçükken devasa el arabasında rengarenk naylon eşyalar satan adam bana neşe verirdi..mavi kırmızı leğenler..upuzun saplı fırçalar..gözümü alamazdım daha yavaş geçsin isterdim camın önünden..daha yavaş geçsin ki herşeyi görebiliyim arabadaki..

şimdi arabayı çeken adamın yüzü daha çok çekiyo dikkatimi..sırtındaki yükü sırtımda hissediyorum ne kadar hissedemiycek olsam da..hayatını düşünüyorum..kocaman arabaya yüklenmiş ekmek davası beni hüzünlendiriyo..büyüdüm galiba..

1 Mayıs 2009 Cuma

yorgun ve depresif..

ne kadar da çok olmuş yazmayalı..millet bahar gelince bi canlanır, bi kıpır kıpır olur..aşık olanlar dört bi yana saçılmış, mutluluktan ağlayanlar kiloyla satılıyo..ben de bu eylemlerin en ufak bi belirtisi yok..sabahları uyanamıyorum..okula gitmek iskence oldu..otururken bile yoruluyorum..yapmam gereken asgari sorumluluklar için bile enerjim yok..bu hafta iki önemli vizeye girmedim..bildiğin girmedim.. sıfır aldım yani.. finans hocası çirkef ama marketingciden umutluyum belki bi kıyak geçer..
halimin vahamiyetinin farkına bikaç gün önce yaşadığım küçük anektodu anlatırsam daha iyi varabilirsin sevgili okur. ( herkes beni okusun, herkes bana acısın isteğinin tüm bünyeyi sarması sendromu başlangıcı..) şimdi nası anlatsam pozisyonu..kanepede uzanmışım ama ayaklarım duvara dayalı..ya da duvara ayaklarımı uzatmış bi şekilde kanepede yatıyorum..hangi tanım daha yardımcı olursa..aslında dikkatli okunduğunda ikisi de aynı..( yeter artık devam et be kadın.) neyse işte bu pozisyondayım..hatırlayamadığım bişey yiyorum..bi yandan da binbir gece seyrediyorum..ben bayılmam bu diziye ama asucannur seviyo..üstümde iki gündür üstümden çıkarmadığım pijamamsı kumaş..neyse dizi de ki kadın şehrazatcıma "asistanım size gerekli bilgiyi vericek şehrazat" gibilerden bişi sölüyo..ben yattığım yerden kafamı geriye asucannura çeviriyorum exorcist kıvamında "asu bigün benim de bi asistanım olucak mı sence?..hatta senin de asistanın olsun bizim yerimize onlar iletişsin..ben senle kahve içip hoşsohbet etmek istediğim zaman söyliyim asistanıma senin asitanınla kahve içsin..hatta asistanım benim yerime evlensin koca kahrı çeksin, benim yerime doğursun.." diyorum..şimdi böle anlatınca komik olmadı ama komik aslında..valla bak..gülüyorum ağlanıcak halime..

yer çekiminin olmadığı bi yerde zihnimdekilerden ve duygularımdan arınmış, ruhumdan süzülmüş halde yaşamak istiyorum..en azından bi on dakika..