31 Temmuz 2009 Cuma

bit pazarı dediğin böyle olur!!..

geçen gün nurdanla oturuyoruz, napsak netsek para yaratsak da hayalimizdeki minik kafemizi hayalden gerçeğe çevirsek diye düşünüyoruz..feci beyin fırtınası halindeyiz..saçma sapan fikirler havada uçuşuyo..çok bi para da değil aslında lazım olan ama malum kriz hiçbirimizi teğet geçmedi..sonra ben dedim ki evde ne var ne yok sat..yok artık dedi..sonra biraz daha makulleştim e kullanmadıklarını sat o zaman dedim..nasıl dedi..blog la dedim..mantıklı aslında dedi..zaten bi ton giymediği kıyafeti var bu hatunun öyle yatıyo gardropta..sadece kıyafet mi? koşu bandı, fincan takımları akla hayale gelebilicek bi ton ıvır zıvır..

belki "bia vesta" ki kendisi kafemizin adı olur gereken parayı toplayamayız ama üç beş bişi çıkar be dayı..hadi bi girin bakın şuraya sudan ucuz herşey :)

ps: şimdilik yapım aşamasında olan yavru blogda çok bişey yok ama sen yine de sık kullanılanlara ekle..arada yarar bişiler çıkar belki..

29 Temmuz 2009 Çarşamba

çok mağdurum Ayşe!!

belediye otobüslerini severim..acayip klişe tabirle insan mozaiği beni benden alır..monolog dedikodular yaparım kafamda insanların suratlarına bakarken..telefonla konuşan olursa hikayeyi tamamlamaya çalışırım kendi kurguma göre..öyle kakara mukara evime kadar gelirim..canım sıkılmaz hiç olmadı..

ama bugün dumurlardan dumur beğendim..arkamdaki beyefendinin (ilerki satırlarda neden böyle dediğim iyice açıklık kazanıcak ey okur!..) yaptığı telefon konuşması beni mahvetti..şimdi mümkün olduğunca tasvir etmeye çalışıcam atmosferi..hani orta kapının orda bi cep gibi bi durma yeri vardır..işte bizim esas adam orda dikiliyo..ben de hemen önündeki koltukta cam kenarında oturuyorum..sırtım adama dönük..ama "telefonla konuşmak yasak arkadaşım" paparasını yiceni düşünen esas oğlan camla benim aramdaki boşluğa kafasını sokmuş öyle konuşuyo..yani bi nevi kulağımın dibinde sayılır..ben ilk başta alamadım mevzuyu tam, gazete okuyodum..sonradan baktım göt kadar yerde öndekini taciz etmeden sayfa değiştirmek olanaksız bıraktım gazeteyi falan..ve işte o mucizevi anda hayatım anlamını bulucağım muhteşem telefon konuşmasına şahit oldum..

şimdi konuşmalardan çıkardığım kadarıyla amcam polis..evet baya baya asayiş, şube müdürlüğü falan dedi..iki sene bi evlilik geçirmiş..ama çok ayrılıklar (!) yaşanmış evliliğinde yürümemiş ayrılmışlar..adamın şeklini şemalini henüz bilmiyorum..ses tonu vasat..bi de karşı taraf var ki kendisinin sadece adını ve cırtlak sesini biliyoruz..evet o kadın AYŞE HANIM..

şimdi mevzunun başında ilk başta ben adamı avukat falan sandım, ya da ne biliyim terapist..(henüz polisliğe dair bi işaret yoktu..) 

-ben beklerim ayşe hanım, yanlız siz iyi düşünün,hemen karar vermeyin..evet evet haklısınız tabi..

bu ve bunun gibi bikaç cümle daha..arada hatunun vızırtıları geliyo..

sonra bizim esas oğlan polis amca başladı meziyetlerini dökmeye..

-siz de haklısınız tabi..sonuçta karşınızda başından bi evlilik geçmiş bi adam var..bu adam 24 yaşında kızı nasıl elinde tutamadı ( nası güzel bi yaklaşım!!) ama işte bazen çiftler arasında olabiliyo bi de bizim aramızda çok ayrılıklar yaşandı..allah kısmet ederse ilerki eşimle çaya bile beraber gidicem( buraya kesinlikle bi anlam veremedim,neden çaya !?..)

arada yine AYŞE HANIM vızırtıları..

-yoktur benim öyle alışkanlıklarım..ha gitmedim mi gittim..ben de yalan yok..kahveye de gittim oyunumu da oynadım (helal olsun sana harbi erkek !!) bizim asayişten arkadaşlarla giderdik..arada atardık üç beş bişey..yok canıııııım parasına olur mu hiç..zaten biz ilk niye gittik biliyo musunuz? bizim komiser dedi..gidin bakalım dedi..neler dönüyomuş, bi ahbap olun şunlarla dedi ondan yani yoksa alışkanlık falan yapmadı ben de yani..

AYŞE HANIM artık ne dediyse harbi delikanlıda bi hellim peyniri durumu yaşanıyo..gülüyo..ağzında bişiler geveliyo..cilvenin kurun bini bir para..bi de ben mesaj yazıyodum o sırada kaçırdım o kısımları..bi de arada annem falan arar beni otobüste açmasam delirir iki dakka açarım otobüsteyim demeye..bi dayak yemediğim kalır otobüs halkı tarafından..herife bi allahın kulu dur demedi arkadaş..nerdeyse halka olup etrafında dönücektik sevmek ne güzel ne güzel şarkısı eşliğinde..neyse mevzuya dönüyorum..

AYŞE HANIM yine bişiler vızırdıyo..kahraman ciddileşiyo..

-bakın Ayşe Hanım siz güçlü bi kadınsınız..Pardon güçlü bi hanımefendisiniz( çok kibar çünkü kendi de bi beyefendi ve kadın demekten utandı!! bkz:2. paragraf) ben size zaman tanıyorum..haa tanıdığım bu zaman da benim size bi lutfum falan diil yani,sizin hakkınız..hayırlı işlerde aceleci olmak iyidir derler ama ben öyle düşünmüyorum..siz bi düşünün istihareye falan yatarsınız belki!!

ben burdan sonra koptum..kadın evleniceği adam için rüyaya yatıcak iyi mi ve bunu da teklif olarak sunan yaşlı akraba teyzeler falan değil eş adayının bizzat kendisi..

adam bildiğin kendini vitrine koydu 15 dakika içinde..bi ton kolpa sıktı..espri yaptı,saygı duydu..haşin ama güvenilir erkeği oynadı..allaha yakın tarafıyla kahveci tarafını dengeledi..pişmalıkları için üzüldü..yarınlara umutla baktı..ve bütün bunları 15 dakika içinde yaptı..ama helal olsun demek lazım iyi çene döktü..

(bu arada inerken adama baktım..tipi falan dert diil de bi havalarda bi pozlarda amcam..kolu otobüs camından çıkarmış..dizler bükük köşede bekleyen james dean duruşu..özgüvenden kendinden geçmiş bi surat ifadesi..halbuki bak ne dedim yakışıklı demedim..tipi falan dert diil dedim!!)

burdan Ayşe Hanım'a sesleniyorum..bu adamla evlen Ayşe..en azından bu otobüs performansı için değer buna!!

27 Temmuz 2009 Pazartesi

bit artık bit..bitsin..

benden bi bok olmayacağına şu an karar verdim..

tkl de sıçmış durumdayım hoca ek ödev veriyim notunu yukarı çeker dedi..ben de atladım tabi..aman hocam paşam hocam verin tabi ya kulunuz köpeeniz oluyim ek ödev verin bakın neler yapıcam AA geçicem diye dil döktüm bi ton..şimdi kütüphaneye geldim ödevin ön araştırması için..40 dakkadır bi bok yapmadım...biton blog okudum yorum falan yaptım postlara..şimdi de bi kitap seçip okumayı planlıyorum..neden çünkü ben gerçek bi gerizekalıyım..bi de çok zekiyim aman bu nasıl bi deha diye dolanıyorum ya ortalıkta kimse de bana dur demiyo....business finance de kaldı zaten..ne zaman biticek bu okul acaba..tam bi merak konusu..

21 Temmuz 2009 Salı

farewell..

ruhumundan damlayan kan kurudu..çok acıttı yaralarım, çok kanadı ama bitti..çok özledim seni..çok düşündüm..bir sürü yıldız kaydırdım senin için geceleri..her kayan yıldız için bi damla gözyaşı akıttım yüreğimde kalan izlerinin sancısıyla, sana rağmen..

çok kanattın beni, ruhumu yırttın dışarı çıkarken..belki bi gün floransa'ya taşınırdık seninle..ya da belki prag'a..ben hayal kurardım, sen bana gülerdin..ben artık hayal de kuramıyorum..ben artık aşık olamıyorum..ben artık özleyemiyorum..


onun için ağlayamadığım gün bitmiş demektir diyodum hep..yüzünü unutmak zor ama, bigün sesinin rengini unutucam diyodum..ben artık senin için ağlayamıyorum genç adam..sesini hatırlamaya çalışıyorum ama olmuyo..

başladım yırttığın yerleri yamamaya..zor oluyo ama çabalıyorum..pes edicek gibi oluyorum , söylediklerin geliyo aklıma daha sağlam dikiyorum..eskisinden daha sağlam olucak ruhum..sana inat..belki daha çok kendime inat..


yazdım..okursan gül diye..



yazarken, old boy- farewell my lovely..

3 Temmuz 2009 Cuma

kara perşembe..

delik deşik oldum..acımadan öldürdü beni..ruhunda sakladığı kiri çok geç gördüm..ya da çok geç gösterdi..neden oldu, nasıl oldu bilmiyorum..bir parça umut vardı yüreğimin derinlerinde sakladığım..beynimin nefret ettiği..söküp aldı onu da..dinlediğim şarkılar,onun için kadehimi kaldırdığım geceler, söyledikleri, söylediklerim hepsi geride kaldı..içimdeki küçük kızla beraber..ben bu sefer gerçekten büyüdüm..o, hayallerimi yaktı..küllerinden ben doğdum..daha gerçekçi, daha acımasız..

hoşçakal fındık burunlu adam..beni ben yapanlardan oldun..