27 Mart 2012 Salı

bugün en sevdiğim yüzüklerimden birini kaybettim. benim yüzüklerim çok kıymetlidir. bilezikti, kolyeydi işim olmaz. küpelerim eh işte ama yüzüklerim çok güzellerdir de. ama bir tanesi var ki en kıymetlilerinden di. şu sıralarki ulvi görevim toplantı notu tutmak. junior sap danışmanıysan bol bol toplantı notu tutarsın. tıkır tıkır yazarken bir baktım ki elim boş. kaynar sular. koşarak uzaklaştım toplantıdan, tuvalete bakmaya. ellerimi yıkarken yüzüğümü çıkarmak gibi bir alışkanlığım vardır. bir umut. baktım yok. belki dedim öyle çıkarıp koymuşumdur yakınıma bi yere. döndüm toplanmışların yanına. masaya bakındım. yok yok. ceplerimde yok, çantamda yok. döne döne aradım. yok.

eşyalarımın kıymeti yoktur. kendiliğimden bağlanmam. bağlandıysam sebebi vardır. belki sevgili bir kulumdur, önce kaybettirmiştir ki buldurup sevindirsin.

elinde ne var senin?
yüzük

koysana şunu oraya, takıldı durdu.