10 Ekim 2010 Pazar

neresinden baksan iki buçuk ay.. böyle olunca da yazmak garipseniyo gibi.. gerçi insan senelerce yüzmese unutmaz.. ya da bisiklet de aynı.. ben bilmiyorum gerçi bisiklete binmeyi.. ayrıca büyükada' ya da hiç gitmedim.. uzun aradan sonra yazmak için manidar bir gün.. bundan 22 sene evvel yağmurlu bir sonbahar günü dünyaya gözlerini açan farilya, o günden 22 sene sonra aşırı yağmurlu bir günün ardından bunları yazmaya başladı.. dün ne yağdı öyle arkadaş.. hani kalitesiz dizilerde, kimi kimi filmlerde iki sevgili ayrılırken üç metrekarelik bi alana şakır şakır yağan yağmur vardır ya işte ondan yağdı.. bence dün bütün dizi ve filmler o sahnelerini aradan çıkarsaydı iyi olurdu.. afrika da çoluk çocuk kırılıyo susuzluktan.. sen git öpüşmeli ayrılık sahnesi için galon galon suyu hibe et. it misin arkadaşım?! yapmayın böyle şeyler..

bugün benim doğumgünüm.. bi ton arkadaş dogumgünümü kutladı.. mutlu ettiler beni.. ilk defa bi doğumgünümde mum üflemedim ama.. çok da bişey olmuyomuş megersem.. dilek desen zaten gizli güçlerin bize dayatması.. doğumgünlerinde insanlara dilek tutturtarak hayalperest ve ayakları yere basmayan bi millet yaratmaya çalışıyolar.. evet gizli güçler bunun için varlar..

ne yazsam, nerden başlasam? ha sorsan ki bana küçük ve izbe hayatında ne yaşadın da ne yazıcaksın a farilyacık diye, hööst derim.. senin hayatın küçük ve izbe.. benimkiyse son derece ihtişamlı ve parıl parıl..sadece ben henüz onu nasıl yaşayacağımı çözemedim.. ah bi çözsem yardıra yardıra yaşıycam hayatımı ama du bakalım..

staj yaptım ağustos eylül zamanları.. meğersem benim içimde minnacık bi biznız vumın yatarmış ne zamandır.. doğal yaşam ortamını bulunca bi heycanlandı, mutlu oldu.. herkesler pek bi beğendi kendisini.. aman dediler mezun olur olmaz gel bizimle çalış.. bu kocaman avrupa devi lojistik firması sen olmadan napar sonra.. senden sonra asla eskisi gibi olmıcak hiçbişey.. lütfen gel.. parti yaptılar küçük biznıs vumına.. sarılıp sarılıp teşekkür ettiler.. kabardıkça kabardı minik biznız.. hatta o kadar kabardı ki yanında durup duran farilya yı unuttu.. farilya ezildi, büzüldü, boğuldu.. ben istemiyorum sabah dokuz aksam bes çalısmayı diyemedi.. çok param, afili bi kariyerim, upuzun bi iş tanımım olmasa da olur diyemedi.. aşık oldugum adamla gezsek, görsek, okusak, yesek, içsek, sevişsek yeter.. zaten hayat dediğin nedir ki zırt diye biter de diyemedi.. demeye kalksa biznız ağzının ortasına bi tane vururdu büyük ihtimalle.. o yüzden sustu kaldı farilya.. daha da konuşmaz heralde artık..

bugün bi arkadaşım 30 a az kaldı dedi.. aslında bakınca daha çok var gibi duruyo.. hadi be ordan diyo insan, daha çok var.. bok çok var.. bi bakmışım otuz olmuşum.. ne yani şimdi benim oturup " hayatımı nasıl daha kaliteli yaşayabilirim?" listesini mi çıkarmam gerekiyo.. hiç canım istemiyo.. aslında canım yazmak da istemiyo.. o zaman "happy birthday to you" isimli parça, mor dinazor barney den bana gelsin.. sing det song barni..


yazı da aynı götüme benzedi.. aslında çok daha farklı hayal etmiştim.. amaan hayal dediğin gizli güçten başka bişey değil zaten..he mi kardeşim ?