1 Mayıs 2009 Cuma

yorgun ve depresif..

ne kadar da çok olmuş yazmayalı..millet bahar gelince bi canlanır, bi kıpır kıpır olur..aşık olanlar dört bi yana saçılmış, mutluluktan ağlayanlar kiloyla satılıyo..ben de bu eylemlerin en ufak bi belirtisi yok..sabahları uyanamıyorum..okula gitmek iskence oldu..otururken bile yoruluyorum..yapmam gereken asgari sorumluluklar için bile enerjim yok..bu hafta iki önemli vizeye girmedim..bildiğin girmedim.. sıfır aldım yani.. finans hocası çirkef ama marketingciden umutluyum belki bi kıyak geçer..
halimin vahamiyetinin farkına bikaç gün önce yaşadığım küçük anektodu anlatırsam daha iyi varabilirsin sevgili okur. ( herkes beni okusun, herkes bana acısın isteğinin tüm bünyeyi sarması sendromu başlangıcı..) şimdi nası anlatsam pozisyonu..kanepede uzanmışım ama ayaklarım duvara dayalı..ya da duvara ayaklarımı uzatmış bi şekilde kanepede yatıyorum..hangi tanım daha yardımcı olursa..aslında dikkatli okunduğunda ikisi de aynı..( yeter artık devam et be kadın.) neyse işte bu pozisyondayım..hatırlayamadığım bişey yiyorum..bi yandan da binbir gece seyrediyorum..ben bayılmam bu diziye ama asucannur seviyo..üstümde iki gündür üstümden çıkarmadığım pijamamsı kumaş..neyse dizi de ki kadın şehrazatcıma "asistanım size gerekli bilgiyi vericek şehrazat" gibilerden bişi sölüyo..ben yattığım yerden kafamı geriye asucannura çeviriyorum exorcist kıvamında "asu bigün benim de bi asistanım olucak mı sence?..hatta senin de asistanın olsun bizim yerimize onlar iletişsin..ben senle kahve içip hoşsohbet etmek istediğim zaman söyliyim asistanıma senin asitanınla kahve içsin..hatta asistanım benim yerime evlensin koca kahrı çeksin, benim yerime doğursun.." diyorum..şimdi böle anlatınca komik olmadı ama komik aslında..valla bak..gülüyorum ağlanıcak halime..

yer çekiminin olmadığı bi yerde zihnimdekilerden ve duygularımdan arınmış, ruhumdan süzülmüş halde yaşamak istiyorum..en azından bi on dakika..