9 Haziran 2010 Çarşamba

ege kokusunu şişeleyin, eve götürücem..

ben sadece bodrum böyle kokar sanırdım.. meğer ege böyle kokarmış.. evet, ege kokusu diye bişey var..

çabuk yorulmam, çok uyumam ama uzun yolculuk beni yorar, bi de üstüne bu kadar saat uyutur.. işte tam da bu yüzden öğle vaktine bu kadar yaklaşmışken uyandım.. uyanınca kahve içmek isterim.. uzun yıllar niyork' da yaşadığım için değil, sevdiğim için.. bi de yanında sigaram varsa ekip tamam.. ( sanırım bunu laf olsun diye yazdım.. kahve varsa, sigara da vardır zaten.. ah tabii ki mutlaka dediğini duyar gibiyim.. )

velhasıl bu sefer ki sabah ritüelimi egeye karşı gerçekleştirmek sevindirdi beni.. bi de dün ilk kez karadut şarabı içtim..şekeri bol ama kokusu fantastik..

dün ilk kez baykuş gördüm balkonda otururken.. dün gece ne kadar da çok öttünüz bay kuş.. bu gece de bekleriz..


ps: daha çok yazmak istiyorum hatta ebru yaptım haftasonu onu anlatmak isterim ama "F" klavye bu kadarına izin veriyo.. başımı ağrıttı ağrıtacak.. yani demem o ki, bu kelimelerin her birinde emek var.. respect..