25 Temmuz 2010 Pazar

o dansöz bi daha asla gülemedi..

canım çok sıkılıyo.. kendime bi söz verdim, tutuyorum.. ama canım çok sıkılıyo.. alışırım zaar.. üç beş gün daha geçsin unuturum gider.. sen neleri unuttun bu küçücük yaşında.. hey yavrum benim..

bi arkadaşım kendini acınası biri gibi gösterme sakın, sen acı onlara dedi.. kim bana neden acısın? ayrıca ben acıyamam insanlara.. onlar için üzülürüm.. acımak ya da üzülmek.. bence çok farklılar.. acımak suratına tükürmek gibi.. üzülmekse başını okşamak sanki..

buraya ne zaman bişeyler yazmaya kalksam hep bişeyler dinlerim.. ordan burdan bişeyler.. hemencecik köşe başımda olmasından mıdır bilinmez, açılışı genelde u turn yapar.. bu şarkıyı ne zaman dinlesem içim bi gıcıklanır gibi.. ama yine de şarkıyı söyleyenin sırtına "ha aslanıma, ha kaplanıma, ver gazı bakalım haybeden yere" diyerekten vurmak isterim.. bi de "you know there's still a place for people like us.." demiyo mu kitapsız.. hassiktir ordan it..

uyumak için çok fazla gecikmemeliyim.. hemencecik uyuyup dinlenmeliyim.. yoksa yarın debriyajdan ayağımı yavaşça kaldırırken, diğer ayağımla hafiften gaza basamam falan allah muhafaza..

ps: eğer ben bu fotoğrafı bir büyük boy seçeneğiyle buraya koymuş olsaydım, o ağız adeta bir manyetik alan, bir bermuda şeytan üçgeni ya da koca bir kara delik gibi sizi içine çeker, ihtiyacı olan enerjiyi emdikten sonra kemiklerinizi tükürür atardı.. neyse ki yapmadım..

bu da ps: kocaman açılmış bir pınar altuğ ağzından daha sinir bozucu bişey varsa o da ergen bunalımı yaşayan madam farilya'dır.. ov cizıs kırayst..