24 Mayıs 2010 Pazartesi

tıko problemo..

dün sinirimden, sıkıntımdan yedim de yedim..benim bünyem böyle..can sıkıntılı olunca aradaki farkı yemek yiyerek kapatmaya çalışıyo..bugün sövünce rahatladım, detoksumsu bişi yapıyim dedim..kabak haşlamalısından, yeşil çaylısından..baktım iyi gidiyorum, hadi dedim farilya böğürtlenli, fantastik ve son derece orgazmik dondurmadan yemeyi hakettin.. ( yanında verilen aşkına bedava adı altındaki dandirik korneti yemedim, yemem..) sigaram da bitmişti, bahanesi oldu..üşendim önce ama damarlarımdaki asil mi asil kan, nikotin diye diye akmaya başlamadan önce gideyim dedim..

bakkalla market arası bi yer var apartmanın karşısında..normalde geçirtken fiyatları yüzünden asla uğramam..ancak sigara dondurma gibi sabit fiyatlı şeyleri alırım ordan..neyse gittim işte..bakkal kadın ritüeli bozmamaya yemin etmiş olucak ki artık ezberlediğim cümleyi söyledi.. " sen kilo mu aldın ya? ne güzel bi ara incecik olmuştun.." he dedim aldım, işte sınavlar, okul mokul naparsın..o hep yanı cümleyi söylüyo ben de kilom hemen hemen aynı olmasına rağmen hep aynı cevabı veriyorum..ayrıca ben hiçbi zaman "incecik" olmadım..

buraya kadar alışılageldik bi diyalog bu..sonra bakkal kadın bana sır verir gibi zayıflamak için kullandığı ilacı anlatmaya başladı..yaklaşık onbeş dakika esir etti beni..bu arada ara ara laf sokuyo, ara ara iltifat ediyo.."ne güzel yüzün var..bi beş kilo versen yüzün gözün açılıcak (!).." , "zaten göbek kısmında senin toplanma, en kolay ordan verirsin.." mutlu mu oluyim, bunalıma mı giriyim anlamadım..o konuşurken kah ara ara dondurma alıcam demeye çalışıyorum, (ilk heceden sonrasını kurabilenin alnını karışlarım..), kah dondurma dolabına uzanmaya çalışıyorum ancak her defasında kontrataklarla püskürtülüyorum..sonunda pes ettim, kendi haline bıraktım ki konuşması bitsin..
e kadın bişey anlatıyo neticede öküzün trene bakan hali gibi de dinlenmez..arada ben de bişiler söylüyorum..bi ara bi zararı falan olmasın, malum bak kaç tane ilaç yasaklandı dedim..ben üç gündür kullanıyorum, tıko problemo dedi..pekala o zamaaan, ben bi böğürtlenli alıyim dedim..ben parayı öderken, "akşamları beraber yürüyüşe çıkalım sekiz buçuk gibi, ama ben dizilerimin olduğu akşam daha erken çıkıyorum.." gibi bişeyler söylüyodu..koşarak uzaklaştım..

ps: saçım ortalama on yıkama sonrasının en güzel tonunda şu an..keşke hep böyle kalsa..yeniden kızıl olmak bile mutlu olmak için yetmeli bence :)