20 Aralık 2009 Pazar
mallık ruhumda demiş miydim?
12 Aralık 2009 Cumartesi
bu havada gidilmezse ne zaman gidilecek??
ps:depresif mod aynen devam..kendimden bunaldım adeta..nazan öncel de hiç yardımcı olmuyo bana ama..
8 Aralık 2009 Salı
o ye men.
4 Aralık 2009 Cuma
bağlanmayacaksın..

bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
" o olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela.
o daha az severse kırılırsın. ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. çok eşyan olmayacak mesela evinde.
paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen, çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
gökyüzünü sahipleneceksin, güneşi, ayı, yıldızları... mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"o benim." diyeceksin.
mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin... mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
mesela turuncuya, yada pembeye. ya da cennete ait olacaksın.
çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın.
ucundan tutarak...
farilya'dan not: tam da bişeylerin kocaman boşluğunda boğulma arifesinde okudum..keşke okumak kadar kolay olsa..
17 Ekim 2009 Cumartesi
bu da oldu!!.
sabah kalkmışım, daha afyon patlamamış pencerede sigara içiyorum..öyle kitaplığa bakıyorum bi yandan tozunu alıyim falan diye düşünüyorum..bi yandan telefonla konuşuyorum..telefonu kapadım dışarı bakıyorum..bitiyo artık sigara içeri giricem..yaşlı bi amca kaldırımda durmuş bana el sallıyo..yaşlı dediğim baya bi yaşlı..yetmişbeşe merdiven dayamış..kasketli, pantolon askılı falan..umursamadım önce çevirdim kafayı ama amca baya ısrarlı..günaydın diye bağırmaya başladı bu sefer..üçüncü kattaki ben ve kaldırımdaki amca diyaloğa başladık..günaydın amca dedim..gülüyo elindeki telefonu sallıyo falan..noldu amca kontör mü alıcan dedim..ne alakası olduğunu ben de bilmiyorum öyle geldi aklıma..sonra amca gerçek bi çapkınlıkla kurnazlık arası bi ifadeyle "konuşalım mı?" dedi..ne dicemi bilemedim yok amca teşekkürler falan saçmaladım kapadım pencereyi..içeri girdim kendi kendime güldüm..sonra unuttum gitti..az önce yine pencereye çıktım..sigara içiyorum dalmışım öyle düşünüyorum..baktım biri aloo aloo diye bağırıyo..aynı amca elindeki telefonu sallayıp gülüyo..abu sefer harbi dumur oldum..amca bildiğin iş atıyo bana..korksam mı gülsem mi kendime acısam mı bilemiyorum..5 Eylül 2009 Cumartesi
istem dışı gibi sanki?!
bi şeyi çok isteme yoksa olmaz..peki ben çok çok istesem..ama bilinenden çok daha fazla..yani olsun diye dua ediyosam hep..imkansız olduğunu bilsem de gece gündüz hayal kuruyosam..kırk kere söylemek yetmez diyip kırkbirden sonra alabildiğine sayıyosam..ben sustuğumda içimdeki küçük çatlak çirkef kız dürtüyosa, olur olmaz gaz veriyosa bana..küçük kıza uyup olmaz diyenlere kıçımı dönüp asabileşiyosam..gece onunla yatıp gündüz onunla uyanıyosam..saçmaladığımın farkına vardığımda bile vazgeçmiyosam istemekten..ben istedikçe daha çok istetiyosa kendini..içtiğim her sigara ciğerlerimi karartsa da her nefeste bi parça daha yaklaşıyosam fezaya..onu düşündüğümde umursamıyosam ciğerlerimdeki lekeleri,ruhumdaki delikleri umursamadığım gibi..kısır döngülerde kaybolup bi iki satır şarkıda buluyosam umudu..inandırıyosa filmler beni mutlu son denen ütopyaya..pişmalıkları, kırıklıkları tüm boku püsürü geride bırakıp yüzsüzce istiyosam..inanmak yetmez mi hem mutlu olmak için? ben istedikçe daha çok inanıyosam..olur mu acaba bi gün..?
28 Ağustos 2009 Cuma
ekonomist geldi hanıım!!..
cari açık der, sıcak para der, net reel faiz der..garip bi üslubu vardır..sert gibi ama içten gibi de..kimisi gıcık olur kanal değiştirir kimi de benim gibi ağzı bi karış açık hayran hayran dinler..dirseğini masaya dayar karşısındakinin suratına gözlüğünün üstünden bakar sen kimsin ulan ben konuşuyorum burda der gibi,çatır çatır sıralar cümleleri..yiyosa çürütücek bişi demeye kalk minnacık boyuyla adama dalar mazallah..ben hastasıyım meliha okur'un..ama bi afalladım az önce..25 Ağustos 2009 Salı
içimde minik bi limon ağacı..
ay bi mutluyum böyle..iç kısmım pır pır oldu yine..diyorum ya ben aşk insanıyım diye aynen öyleyim işte..çiçekler böcekler hepsi benim için..hayat bana güzelmiş meğerse..ne boğucam kendimi gereksiz melankolilerle,aptal salak saplantılarla di mi ama !?..hastalıklı takıntılarıma elveda dedim..sevdicek bi adam dedi ki bana "sen şu hayata bi doğru dürüst bakamadın ya neslihan ona yanıyorum!" haklısın bitanecim ben beceremedim o dediğini yapmayı bunca zamandır..ama artık zamanıdır derim..hayır hayır gönül dostlarım, blog yoldaşlarım umutsuz aciz kadının ben güçlüyüm tiradı diil bu yazdıklarım..kıpır kıpır olmuş ruhumun kelimelere yansıması sadece..hüzünler başıma vurdu yine diye dolanmak son derece sıkıcıymış hem..bütün hayatım boyunca hep bana yalan söyleyenler olucak..inanıcam bazen, bazen de inanmış gibi yapıcam..beni üzenler olucak gülücem geçicem rahvan gitsin hesabı..hayallerimi kırıcaklar ben yine kurucam..çünkü ben varım ve olmaya devam edicem..gözyaşları ve hayal kırıklıklarıyla değil kahkahalarla büyücem..şimdi de hep beraber bu neşe dolu şarkıyı dinleyelim salak salak sırıtalım kendimize ve bi parçacık mutluluk dolsun içimize..haydi bakalım alkıışşş..
ps:bu da ruhaniyetimle ilgili son yazımdır gönül çelenler..daha eğlencelik olanlar geldi gelicek..
3 Ağustos 2009 Pazartesi
bu kaçıncı baltacı..
haydi bakalım vatana millete hayırlı uğurlu olsun..biricik arap şeyhi ve güzel eşi çariçe bilmem kaçıncı katherina yurdumuza teşrif ediceklermiş..aman ne güzel..bu şirin çifte güzel bi tatil diliyor, onlar adına ne kadar mutlu olduğumu belirtmeden de geçemiyorum..böyle de iyi niyetli bi insanım işte ben..evet ben buyum..
ps: bu aralar herşeyden fena sıkılmış daralmış,bunalmış haldeyim, hiçbişi yapasım yok..bi süre öyle mal mal durucam sanırım..sizleri ( burdan beni okuyan milyonlarca hayranıma sesleniyorum..) bir süre muhteşem ötesi yazılarımdan mahrum bırakıcam..
ve uzun zamandır yoğun bi ego patlaması yaşayan farilya dört bi yandan yediği kazıklarla kendine gelir ve kıçın kıçın uzaklaşır buralardan..yandaki fotoğrafı da hüzünlü gibi diye koydum..dikenli teller hapsolmuş ruhumu temsil ediyo gibi sanki..belki de malak bi fotoğraftır..bilmiyorum artık..bakın işte benim o..öperim canlarım, kalın salıcakla..
günler sonla gelen edit: bu süpersonik sanatsal fotoğraf hezalımın elinden çıkma..kendisine sonsuz öpücükler..
31 Temmuz 2009 Cuma
bit pazarı dediğin böyle olur!!..
geçen gün nurdanla oturuyoruz, napsak netsek para yaratsak da hayalimizdeki minik kafemizi hayalden gerçeğe çevirsek diye düşünüyoruz..feci beyin fırtınası halindeyiz..saçma sapan fikirler havada uçuşuyo..çok bi para da değil aslında lazım olan ama malum kriz hiçbirimizi teğet geçmedi..sonra ben dedim ki evde ne var ne yok sat..yok artık dedi..sonra biraz daha makulleştim e kullanmadıklarını sat o zaman dedim..nasıl dedi..blog la dedim..mantıklı aslında dedi..zaten bi ton giymediği kıyafeti var bu hatunun öyle yatıyo gardropta..sadece kıyafet mi? koşu bandı, fincan takımları akla hayale gelebilicek bi ton ıvır zıvır..belki "bia vesta" ki kendisi kafemizin adı olur gereken parayı toplayamayız ama üç beş bişi çıkar be dayı..hadi bi girin bakın şuraya sudan ucuz herşey :)
ps: şimdilik yapım aşamasında olan yavru blogda çok bişey yok ama sen yine de sık kullanılanlara ekle..arada yarar bişiler çıkar belki..
29 Temmuz 2009 Çarşamba
çok mağdurum Ayşe!!
belediye otobüslerini severim..acayip klişe tabirle insan mozaiği beni benden alır..monolog dedikodular yaparım kafamda insanların suratlarına bakarken..telefonla konuşan olursa hikayeyi tamamlamaya çalışırım kendi kurguma göre..öyle kakara mukara evime kadar gelirim..canım sıkılmaz hiç olmadı..ama bugün dumurlardan dumur beğendim..arkamdaki beyefendinin (ilerki satırlarda neden böyle dediğim iyice açıklık kazanıcak ey okur!..) yaptığı telefon konuşması beni mahvetti..şimdi mümkün olduğunca tasvir etmeye çalışıcam atmosferi..hani orta kapının orda bi cep gibi bi durma yeri vardır..işte bizim esas adam orda dikiliyo..ben de hemen önündeki koltukta cam kenarında oturuyorum..sırtım adama dönük..ama "telefonla konuşmak yasak arkadaşım" paparasını yiceni düşünen esas oğlan camla benim aramdaki boşluğa kafasını sokmuş öyle konuşuyo..yani bi nevi kulağımın dibinde sayılır..ben ilk başta alamadım mevzuyu tam, gazete okuyodum..sonradan baktım göt kadar yerde öndekini taciz etmeden sayfa değiştirmek olanaksız bıraktım gazeteyi falan..ve işte o mucizevi anda hayatım anlamını bulucağım muhteşem telefon konuşmasına şahit oldum..
şimdi konuşmalardan çıkardığım kadarıyla amcam polis..evet baya baya asayiş, şube müdürlüğü falan dedi..iki sene bi evlilik geçirmiş..ama çok ayrılıklar (!) yaşanmış evliliğinde yürümemiş ayrılmışlar..adamın şeklini şemalini henüz bilmiyorum..ses tonu vasat..bi de karşı taraf var ki kendisinin sadece adını ve cırtlak sesini biliyoruz..evet o kadın AYŞE HANIM..
şimdi mevzunun başında ilk başta ben adamı avukat falan sandım, ya da ne biliyim terapist..(henüz polisliğe dair bi işaret yoktu..)
-ben beklerim ayşe hanım, yanlız siz iyi düşünün,hemen karar vermeyin..evet evet haklısınız tabi..
bu ve bunun gibi bikaç cümle daha..arada hatunun vızırtıları geliyo..
sonra bizim esas oğlan polis amca başladı meziyetlerini dökmeye..
-siz de haklısınız tabi..sonuçta karşınızda başından bi evlilik geçmiş bi adam var..bu adam 24 yaşında kızı nasıl elinde tutamadı ( nası güzel bi yaklaşım!!) ama işte bazen çiftler arasında olabiliyo bi de bizim aramızda çok ayrılıklar yaşandı..allah kısmet ederse ilerki eşimle çaya bile beraber gidicem( buraya kesinlikle bi anlam veremedim,neden çaya !?..)
arada yine AYŞE HANIM vızırtıları..
-yoktur benim öyle alışkanlıklarım..ha gitmedim mi gittim..ben de yalan yok..kahveye de gittim oyunumu da oynadım (helal olsun sana harbi erkek !!) bizim asayişten arkadaşlarla giderdik..arada atardık üç beş bişey..yok canıııııım parasına olur mu hiç..zaten biz ilk niye gittik biliyo musunuz? bizim komiser dedi..gidin bakalım dedi..neler dönüyomuş, bi ahbap olun şunlarla dedi ondan yani yoksa alışkanlık falan yapmadı ben de yani..
AYŞE HANIM artık ne dediyse harbi delikanlıda bi hellim peyniri durumu yaşanıyo..gülüyo..ağzında bişiler geveliyo..cilvenin kurun bini bir para..bi de ben mesaj yazıyodum o sırada kaçırdım o kısımları..bi de arada annem falan arar beni otobüste açmasam delirir iki dakka açarım otobüsteyim demeye..bi dayak yemediğim kalır otobüs halkı tarafından..herife bi allahın kulu dur demedi arkadaş..nerdeyse halka olup etrafında dönücektik sevmek ne güzel ne güzel şarkısı eşliğinde..neyse mevzuya dönüyorum..
AYŞE HANIM yine bişiler vızırdıyo..kahraman ciddileşiyo..
-bakın Ayşe Hanım siz güçlü bi kadınsınız..Pardon güçlü bi hanımefendisiniz( çok kibar çünkü kendi de bi beyefendi ve kadın demekten utandı!! bkz:2. paragraf) ben size zaman tanıyorum..haa tanıdığım bu zaman da benim size bi lutfum falan diil yani,sizin hakkınız..hayırlı işlerde aceleci olmak iyidir derler ama ben öyle düşünmüyorum..siz bi düşünün istihareye falan yatarsınız belki!!
ben burdan sonra koptum..kadın evleniceği adam için rüyaya yatıcak iyi mi ve bunu da teklif olarak sunan yaşlı akraba teyzeler falan değil eş adayının bizzat kendisi..
adam bildiğin kendini vitrine koydu 15 dakika içinde..bi ton kolpa sıktı..espri yaptı,saygı duydu..haşin ama güvenilir erkeği oynadı..allaha yakın tarafıyla kahveci tarafını dengeledi..pişmalıkları için üzüldü..yarınlara umutla baktı..ve bütün bunları 15 dakika içinde yaptı..ama helal olsun demek lazım iyi çene döktü..
(bu arada inerken adama baktım..tipi falan dert diil de bi havalarda bi pozlarda amcam..kolu otobüs camından çıkarmış..dizler bükük köşede bekleyen james dean duruşu..özgüvenden kendinden geçmiş bi surat ifadesi..halbuki bak ne dedim yakışıklı demedim..tipi falan dert diil dedim!!)
burdan Ayşe Hanım'a sesleniyorum..bu adamla evlen Ayşe..en azından bu otobüs performansı için değer buna!!
27 Temmuz 2009 Pazartesi
bit artık bit..bitsin..
tkl de sıçmış durumdayım hoca ek ödev veriyim notunu yukarı çeker dedi..ben de atladım tabi..aman hocam paşam hocam verin tabi ya kulunuz köpeeniz oluyim ek ödev verin bakın neler yapıcam AA geçicem diye dil döktüm bi ton..şimdi kütüphaneye geldim ödevin ön araştırması için..40 dakkadır bi bok yapmadım...biton blog okudum yorum falan yaptım postlara..şimdi de bi kitap seçip okumayı planlıyorum..neden çünkü ben gerçek bi gerizekalıyım..bi de çok zekiyim aman bu nasıl bi deha diye dolanıyorum ya ortalıkta kimse de bana dur demiyo....business finance de kaldı zaten..ne zaman biticek bu okul acaba..tam bi merak konusu..
21 Temmuz 2009 Salı
farewell..
ruhumundan damlayan kan kurudu..çok acıttı yaralarım, çok kanadı ama bitti..çok özledim seni..çok düşündüm..bir sürü yıldız kaydırdım senin için geceleri..her kayan yıldız için bi damla gözyaşı akıttım yüreğimde kalan izlerinin sancısıyla, sana rağmen..3 Temmuz 2009 Cuma
kara perşembe..
hoşçakal fındık burunlu adam..beni ben yapanlardan oldun..
9 Haziran 2009 Salı
bir küçük kız çocuğu..
o zaman bu öküz için son bişi yapıyorum ve vaktinde bana gönderdiği şarkıyı onun için çalıyorum..ben sadece bir tatlı huzur almaya gelmiştim sana be adam..
30 Mayıs 2009 Cumartesi
bir garip serhoş..
artık haggard dinliyorum..bütün şarkılarını ezberliycem ki brutal yaparken ses tellerim kopsun da bi daha konuşamıyım..neler yaptım ben öyle dün yaa..yumoş demişim bi de çocuğa arkadaşlar söyledi sonradan..o hiç hoş olmamış ama hakkaten..
23 Mayıs 2009 Cumartesi
noluyo bana?!

17 Mayıs 2009 Pazar
and the winner is..

13 Mayıs 2009 Çarşamba
o vasıfsız işçi benim..

8 Mayıs 2009 Cuma
ben varım..

bir bıkkınlık bir sıkkınlık içimde bitmek bilmeyen..sanki çabaladıkça daha çok batmanın gözle görülür halini yaşıyorum..inandığı değerler günbegün çürüyen kızın garip isyanı kimsenin duymadığı cılız sesimdeki..
artık inanmıycam, çabalamıycam kimseye sarılmıycam..sevdiğim bi filmin son repliklerinin kötü tercümesi ruhumun son umudu.."ne zaman umursamazsan, o zaman olur.."
kendime kurduğum arkadaşlarla dolu dünyayı yıkıyorum..hepsini kovuyorum yüreğimden..bir tek ben varım..yalnız geldim, tek başıma ölene kadar yalnız kalmayı seçiyorum..
4 Mayıs 2009 Pazartesi
hatıralarımda bir küçük kızılcık..
9 sene önceydi..küçük kız çocuğu okuldan gelmiş televizyonda salak salak gezinirken mtv de garip bi kliple karşılaşır..sonradan irlanda aksanı olduğunu öğreneceği garip aksanıyla bağıra çağıra söyleyen kısa sarı saçlı bi kadın..arkasında tipik "müzik grubuyuz biz" şeklinde sıralanmış adamlar..fantastik bi klip..uçan cadı gibi bişey var bi polisi kovalıyo..meğersem bu adamlar ateş topunu hapse atmışlar da cadı da onun peşindeymiş falan..ama kadın bi garip söylüyo..sanki şarkıyı söylemiyo üflüyo gibi..bağırıyo ama çığlık gibi değil..ve klip biter altta grubun şarkının adı çıkar.." the cranberries- promises"..küçük kız aydınlanır..hayatında ilk defa bi grubun hayranı olma yolundaki ilk adımını atmıştır..aynı hafta içinde grubun kasedi alınır tüm şarkılar ezberlenir..
aradan yıllar geçti..ben o yıllar boyunca ode to my family yle hüzünlendim..animal instinct le hayal aşklarıma ağladım..uzun süre anlamını çözemesem de zombie yle isyan ettim..just my imagination la umutlandım..ve bütün diğer şarkılarında dolores denen çılgın kadının büyülü sesinde kayboldum..
belki bigün küçük kızın hayalleri gerçek olur..noel in diner ına gidip kahve içerim..belki dolores de gelir..iki muhabbet arası şarkı söyleriz..
ps: bury the hatchet hala sağlam..arada dinlerim..yeni neslin nostaljisi kıvamında..
13, onüç, 10üç, on3, 13
bugün hayatımın milyonuncu diyetine başlıyorum..bu seferkine diyet değil savaş adını veriyorum..obezite hastalığının pençesinde kıvranıyorum resmen..kurtulmam gereken 13 kilo olduğuna karar verdim..ve bu sefer gidicekler..belki böyle kamuya açınca daha bi gaza gelirim..makarna ekmek falan dert diil zaten çok sevmem ama tatlı tuzaklarına dikkat etmeliyim..en küçük drajeden en kompleks (profiterol liste başı..) olanına kadar uzak durmalıyım..hatta yiyenden de soğumalıyım nefret etmeliyim, yanımda barındırmamalıyım..zaten benim ruhumda kocaman bi Zeyna var..onu harekete geçirsem olucak bu iş ama hatun nereye gittiyse yoktu bayadır ortada..sanırım bu sabah geri döndü..hatta tartıdaki rakamları görünce kesin dönüş yaptı..2 Mayıs 2009 Cumartesi
naylon sevinçler..
şimdi arabayı çeken adamın yüzü daha çok çekiyo dikkatimi..sırtındaki yükü sırtımda hissediyorum ne kadar hissedemiycek olsam da..hayatını düşünüyorum..kocaman arabaya yüklenmiş ekmek davası beni hüzünlendiriyo..büyüdüm galiba..
1 Mayıs 2009 Cuma
yorgun ve depresif..
halimin vahamiyetinin farkına bikaç gün önce yaşadığım küçük anektodu anlatırsam daha iyi varabilirsin sevgili okur. ( herkes beni okusun, herkes bana acısın isteğinin tüm bünyeyi sarması sendromu başlangıcı..) şimdi nası anlatsam pozisyonu..kanepede uzanmışım ama ayaklarım duvara dayalı..ya da duvara ayaklarımı uzatmış bi şekilde kanepede yatıyorum..hangi tanım daha yardımcı olursa..aslında dikkatli okunduğunda ikisi de aynı..( yeter artık devam et be kadın.) neyse işte bu pozisyondayım..hatırlayamadığım bişey yiyorum..bi yandan da binbir gece seyrediyorum..ben bayılmam bu diziye ama asucannur seviyo..üstümde iki gündür üstümden çıkarmadığım pijamamsı kumaş..neyse dizi de ki kadın şehrazatcıma "asistanım size gerekli bilgiyi vericek şehrazat" gibilerden bişi sölüyo..ben yattığım yerden kafamı geriye asucannura çeviriyorum exorcist kıvamında "asu bigün benim de bi asistanım olucak mı sence?..hatta senin de asistanın olsun bizim yerimize onlar iletişsin..ben senle kahve içip hoşsohbet etmek istediğim zaman söyliyim asistanıma senin asitanınla kahve içsin..hatta asistanım benim yerime evlensin koca kahrı çeksin, benim yerime doğursun.." diyorum..şimdi böle anlatınca komik olmadı ama komik aslında..valla bak..gülüyorum ağlanıcak halime..14 Nisan 2009 Salı
alem katerina olmuş..
ne kadar da kötüymüş bi sürü şey bilmek..insan bi kötü oluyo böyle ağırlık çöküyo sanki.. "farilya bak sana bişi dicem ama kimseye söyleme,bu bizim ölümcül sırrımız olsun.." .."ölümü ye söylemiceksin kimseye bak ben böle böle boklar yedim.." madem yedin ne söylüyosun arkadaşım bırak ben seni masum melek gibi tertemiz bilmeye devam ediyim..öyle muamele gör benden..hayır anlatıyosunuz yediğiniz her boku püsürü sonra işin rengi meydana çıkınca vay efendim ben sana sır vermiştim..sen sıçarsan ben de sıvarım..hayır hakettin ki yaptım..oh iyi de yaptım..nasıl mesudum..ne demiş büyük düşünür memati : iki kişinin bildiği sır değildir..(o mu demişti bilemedim heralde odur..)10 Nisan 2009 Cuma
sertabım sen söyle ona olmuyo böyle!!

9 Nisan 2009 Perşembe
iş arayan çok işveren yok..nikah şekerci hiç yok!!
malum öğrencilik zor iş..yoldu yemekti derken para dayanmıyo..bugün hesap öderken kriz bizi teğet geçmedi bodoslama daldı adeta..biz de asutumla küçük bi beyin fırtınası yaptık nası para kazanabiliriz diye..becerikli sayılabiliriz..ölçü vermek gerekirse dün yaprak sarma yaptık mesela on numara oldu..biz de dedik ki nikah şekeri işine mi girsek..böle babacan bi işverenimiz olsa pıtır pıtır yaparız nikah şekerlerini zamanında da teslim ederiz..belki bizi bi duyan olur umuduyla kamuya açıyorum bu projeyi..6 Nisan 2009 Pazartesi
his

herşeyi bırakıp beni kimsenin tanımadığı bi yere gitmek istiyorum..hiç arkadaşım olmasın kabul..kim olduğumu bilmesinler, kimseyle konuşmiyim, kelimelerim bende kalsın ruhu olmayanlara ulaşmalarındansa..
bırakmak istiyorum herkesin herşeyin yakasını..yakamı bırakmaları için yetsin diye..kendimi kaybetmeden yapmalıyım bunu, ruhumu onlara teslim etmeden önce..
ben olarak kalmak istiyorum..canıyla, kanıyla, ruhuyla kendim..almasınlar yüreğimden umudumu..söylemesinler bana hiçbişey..karanlığı yaşayan aciz bedenleri gittiğinde iyi biliyim onları..ama konuşuyolar..ucube gözlerini gözlerime diktiler..konuşuyolar..midem bulanıyo..som altından hayalkırıklıkları kusuyorum suratlarına..ciğerlerimde sigara yanıklarıyla çıkıyorum yola..
28 Mart 2009 Cumartesi
yaratıcı mısın ne!!

Elin adamlarında
Sevgi dediğine bir bak zaten etrafında
Leyla'ya mecnun göçeli çok oldu
İmkansız artık onların aşkını arama
Hani çocuktuk saftık
Aşk var sanardık ama artık
Nahımda var aşk vazgeç arama sorma.
bi kısıra tav oldum..
az önce camda sigara içerken karşıki apartmana annesiyle giren bi çocuk gördüm..10 yaşlarında falan..annesinin elinde bi pastane poşeti..anne önde oğul arkada girdiler içeri..27 Mart 2009 Cuma
küçük bi kız bööle vs toz bulutu adam..
hüzünler başıma vurdu yine..bir garip hal içindeyim dünden beri..bayadır konuşmuyoduk kendisiyle ki sık sık konuşmayı gerektiricek bi mıçmıçlığımız da yok zaten..
bi sebepten dubai hayali peşine düşmüştüm..nerde yenilir,nerde eğlenilir, hangi ev kaç para..böyle uzayıp giden bi araştırma içindeydim..ki ona rastladım..genç bi adam..türkiye den göçmüş gitmiş..dubai de yaşamaya başlamış..macerasını yazıyo..nereleri görmüş, neler yaşamış, ne yemiş,ne içmiş..güzel de yazıyo..bi yandan hem çalıyo hem söylüyo..hep dinlediğim şarkı onun en sevdiği..eğlenceli, sanki ben gibi..sonra hiç yapmadığım bişey yapıyorum ve iletişime geçiyorum..msn denen merette konuşmaya başlıyoruz..ukala,narsist, burnu bi karış havada..sanki herşeyin en iyisini o biliyo gibi..ben "küçük bi kız bööle" yim ona göre..öğrenmem gereken çok şey var onun engin bilgi deryasının yanında..benimki bi nevi sidik yarışı..en az senin kadar olgunum demeye çalışıyorum..nedense hep çuvallıyorum..bi şekilde üste çıkmayı başarıyo her defasında..ama yine de kabul etmiyorum yenilgiyi..laf yetiştiriyorum sürekli ama o son sözü söylemiş konuyu kapamış bile çoktan..
böyle böyle ben bi garip oluyorum..hoşlanmak, aşık olmak..hayır..bunlar diil ama farklı bişey..laf yetiştirilmesi zor, ağzı laf yapan küçük kız ilk defa biriyle tartışırken zorlanıyo..kitlenip kalıyo çoğu kez..adam bi bambaşka..benim durduğum yerde o bi toz bulutu..içinden cümleler çıkan bi toz bulutu..o öyle diyo kendisine..kadınlarla arkadaş olamam diyo..ben dişifobiksin diyorum kabul etmiyo..türkiye ye geldiğinde beraber kahve içmekle tehdit ediyorum..gülüyo..
toz bulutu evlenmiş..dün karşılaştık uzun aradan sonra msn de..evlendim de geldim dedi..güldüm..
çaldırıp kapatsaydı ben arardım..
az önce evde öle dolanırken telefon çaldı..507 li bi numara baktım numarayı tanımıyorum..ne zaman tanımadığım bi numara arasa böyle bi gerilirim..çaldı baya sonra belki önemlidir diye açtım..tam alo dedim ki dumurlardan dumur beğendim.. "merhaba sevgili üsküdarlı, ben yılmaz bayat, saadet partisi üsküdar belediye başkan adayı, bilmem kaç yıl üsküdar belediye başkanlığı yaptıktan sonra ısrarlara dayanamadım ve yeniden aday oldum..daha güzel bi üsküdar adına desteklerinizi bekiliyorum saygı ve sevgilerimi sunuyorum.."
ps:acaba o numarayı geri arasam bitanem yılmazımla 2 dakika da olsa hoşbeş edebilir miyim?!..
26 Mart 2009 Perşembe
sıkıntıdan kaset yapan çocuk..
A (oynak)

25 Mart 2009 Çarşamba
*ben kimim, mim, mim, mi, m..
*çok da bi olayı olmayan eğlencelik, havadan sudan, her telden bi insanım..gün gelir mal gibi tüm gün kıçımı kaldırmazken gün gelir fotoğraftaki gibi bi enerji patlaması yaşar dağ tepe koşarım..
*kulağımın ayarı yoktur..portisheadle melankolinin dibine vurmuşken backstreet boysla coşarım..
* arada monopoly yle aldatsam da tam bi tabu severim..ortamdaki adam sayısı çiftse hemen tabu diyerekten mızırdamaya başlarım..
*sakin, uysal, kedi gibi biri olmama rağmen, lanet damarıma basıldığında pislik bi insana dönüşürüm..(ben de yakınlarda farkettim bunu..)
*tatlı krizim geldi mi gözüm kararır tehlikeli olurum..(geçen gece bulamadım bişi dolapta,yokluktan kuru incir yedim çılgınlar gibi, ki nefret ederim)
*hal böyleyken nutellaya aşkla bağlı olan kızlardan hazetmem..ananın karnında nutella mı yiyodun acaba çocuum..
*bazen lanet, kimi kimi eğlenceli ama herşeye rağmen can bi arkadaşımdır..hayır megoloman diilim:)
*gerçek bi üşengecim..işler yürür hayat felsefem..dakik, disiplinli ve kıpır kıpır insana özenmem onu sukunete davet ederim..
*ayaklarım 41 numara..boyum 1.75..topuklu ayakkabı benim için ütopya..(2 tane var gerçi ama nerde ne zaman giyicem tam bi muallak)
*dengesiz terazilerdenim..hiç bi ruhsal modum 15 dakkadan fazla sürmez..süremez..
*zaman zaman dünyanın en mal insanıyım..biri bişey söyler kitlenirim cevap veremem..ya da öle bişi patlatırım ki tam dumurluk..mallık ruhumda..
*bildiğim bişeyi unuttuysam (birinin adı,şarkı sözü,film adı....) ve dilimin ucudaysa zaman durur hayat kararır..hatırlayana kadar ben benden geçerim..
*gerçek bi platoniğim..seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli bebeğim..
*haliyle çıkma lafından tiksinirim..en az "aşkım" dan tiksindiğim kadar..çıkmak ne demek yaa..sevişiyoruz desene a benim gülüm..
*gökten düşen üç elmadan biriyim..hem akıllı hem deliyim..hem söyler hem gülerim..sevdim mi tam severim,sildim mi de bir kalem de:)
ben daha neler nelerim aslında ama sıkıldım..bu kadar benliğime dönüş yetti bana..
vee hep yapmak istediğim şeyi yapıyorum ve mimi paslıyorum..
nurdan , ayşegül , digital kelebek , çatlakkromozom , cesetizleri , nina
paşa gönlünüz isterse yazın bakalım:)
olsa da dinlesek..
böyle bi şarkı türkü olsun kafamı dinliyim..kendime döniyim, dimağım parlasın, düşüncelerim yerine otursun..hafiften nirvanaya yanaşayım dediğim de açar açar dinlerim..dinledikçe dinlenirim..(özellikle yan kısımdaki albüm kapağına sahip müzikyapar bi bambaşka..)
afterlife- speck of gold
angel tears- mystic desire
cem adrian- aspiration
oi va voi - d'ror yikra
telepopmusik- swamp
gunnar madsen- anna
doves- m62 song
24 Mart 2009 Salı
film hilesi onlar valla bak efekt !!
hani böyle filmlerde olur ya esas kız uyuyodur..eli umarsızca avuç yukarı bakıcak şekilde kafanın yanındadır..saçlar nasıl olduysa mükemmel bi şekilde yastığa serpiştirilmiştir..rüya da cennet bahçelerinin ballı ırmaklarını mı görüyo artık bilinmez, suratında bi tebessüm..sonra sabah bi uyanır, pürüsüz bi ten, yine aynı dehşetengiz tebessüm..böyle yeni güne merhaba dercesine gerinir falan..saçlar dağılmış gibi aslında ama on numara..esas oğlanla çılgın bi gece geçirilmiştir ama nasıl oluyosa halan daha nur akmaktadır kızımızın yüzünden..böyle şıkır şıkır parlamaktadır..ona kısaca U.S.A diyin..
bu kadar şey yazdım ama seni yazmadım..düşünmedim diil aslında ama havadan sudan yazmak kolay..seni yazmak, sana yazmak zor..aslında doğru kelime zor da diil sanki..ama bi garip işte sen bildin beni..herşeyimi bildiğin gibi..gözlerimden içimi gördüğün gibi.. yıllardan sonra gelene editimsi: hakkaten bok gibi yazmışım ama, bu ne be?!
23 Mart 2009 Pazartesi
geia sou!!!
yazasim geldi madem yazayım ne işim var ki? bu sefer de yunan kültüründen ve benim bu nadide kültüre olan sevgimden bahsediyim..seviyorum ben komşuyu..tarihte yaşanmışlık var bi nebze ama geçmiş gitmiş..karıştırmamak lazım..bi aralar facebook denen merette pokere sarmıştım..her türlü yerden kültürden adam sohbet muhabbet ediyoduk..o zamanlar, ki pokerin facebook ta ilk başladığı zamanlara tekabül eder, şimdiki gibi kahve kültürü yoktu masalarda..ya da hatun düşürmek için gelen adam sayısı da azdı baya..neyse işte o zaman tanıştığım bi yunan arkadaşım vardı..canısı alex..turuncu peştemalli fotosuyla pek de bi şekerdi..muhabbeti de süpersonikti..havadan sudan konuşurduk arada yunanca öğretirdi bana üç beş..geia sou lar falan hava da uçuşuyodu çipleri süpürünce..sonra ben pokere girmemeye başladım koptuk gittik..ama belki desem ki hadi toparlan paros a geliyorum gelir mi ki acep? valla bence gelir o kadar çağırdı beni bebeğim..sagapo aleximou:)
kısmet tabi..ayrıca devasa bi mitolojileri var..kimin eli kimin cebinde belli diil..hangi tanrı hangi tanrıyı öldürmüş.. kim neden kim tarafından yaratılmış, hangi tanrıca hangi tanrıyı kimle nerde boynuzlamış.. dallas gibi valla..mitoloji dersim saolsun daha da çok öğrenicem ne işime yarıcaksa artık:)
seviyo muyum, sevmiyo muyum??

ah benim canım kızım nil'im ne güzel yazmışın şarkıyı..(penti reklamında kıldım sana hafiften ama affettirdin kendini çirkin taze) ne de güzel anlatmışın kazık yiyen hatunun güçlüyüm ben aslanım kaplanım amaaaan bana bişi olmasın travmasını..ama iyi geldi be kankator..açıyorum sesi sonuna kadar bas bas çığlık ata ata söylüyorum..biz onlar için kek yapalım giderlerse komşuları gırtlaklayalım ama onlar yine de gitsin kafaya esince..(öyle kafayı vıcık diye ezmek lazım ama onlar da anne evladı yazık..)hem canları hem ciğerleri ol sona taksınlar kazığı..
amaaan kendimi bunun için mi yorucam ben kalbimi bunun için mi kırıcam ben..tabi ki de hayır..gloria gaynor dan sonra en birinci sensin nil:)
enerjimi emdirmem!!
bugün pazartesi..yeni hafta yeni hayat olsun..annemle ananemin evde olmamasından faydalanıp evde gözüme batan, enerjimi adeta vakumlayıp beni eciş bücüş bi gollum a çeviren, gereksiz, amaçsız ne kadar eşya varsa atıcam..biliyorum geldikleri zaman biri tutucak biri vurucak ama buna değer..hem napıyim, ben hiç bi zaman yapma çicek sevmedim bunu anlamalılardı..biraz sonra mental olarak kızgın kumlardan serin sulara atlıycam:)22 Mart 2009 Pazar
bebekleri boyamayın!!!

biliyorum fazla dramatik oldu ama başka türlüsü olamazdı durum o kadar vahim çünkü..dün little miss sunshine la ilgili bişiler okurken dikkatimi geçti..önce bi iki resimlere baktım..sonra bikaç tane vidyo izledim..o zaman durumun ne kadar vahim olduğunu daha iyi anladım..o fotoğrafları verirken gülen küçücük kızlar, gözlerine rimel sürülürken saçları yapılırken ağlıyolar..bi tanesini canavar annesi tutmuş omuzlarından silkeliyo daha iyisini yapabilirsin diye,ynaklarına küçük tokatlar atıyo..kuliste ağlayan kızlardaki nası bi şartlanmasya artık..sahneye çıktıklarında hepsinin suratında insanı buz gibi hissettiren aynı gülümseme..21 Mart 2009 Cumartesi
nevrotik serzenişlerden bir demet..
sanırım bıktım artık..söyle bakalım minik farilyacık nelerden bıktın? hemen cevaplıyım seni bitanecik içsesim..etrafımdakilerin mış gibi yapmalarından ama küçük beyinlerinin içindekilerin ne olduğunu az çok tahmin etmekten, hatta adım gibi bilmekten ama yine de göz yummaktan..hayatında sahip olduğu hiç bişeye kendi çabasıyla sahip olmamış ve sürekli başkalarının finansmanına ve menejerliğine ihtiyaç duyan zavallı insanlardan..kendisini, yaşını, yüzünü, bedenini inkar edenlerden..etrafındakilere ve daha da kötüsü kendine yarattığı vitrin akımken, özbenliği bokum olanlardan.. aylar geçmesine rağmen içimdeki mide bulantısıyla karışık şüpheden..ona bok gibi aşık olmama rağmen (ya da belki de aşk dildir çok yüksek dozda hoşlanmaçtır bilinmez) ötesinde berisinde kankator gibi dolanmaktan..içimden karşımdakinin kafasına kusmak gelirken kurallar uğruna canısı, cicisi, aslansın, kaplansın demekten..hergün aynı şeyleri yapmaktan..hayallerime ulaşamadan ölme korkusuyla yaşamaktan..derdimi anlatamamaktan..hep aynı şeyleri duymaktan..ama çözüm sunulmamasından..çözüm üretmeme izin verilmemesinden..hayatı görmezden gelip, kurduğu hayallerle yaşama tutunanların acınasılığına şahit olmaktan..ve kafasındaki bütün bokları gerçekleştirebilicek potansiyele sahip olmasına rağmen sürekli kendine bahaneler üreten sürekli erteleyen kendimden bıktım..20 Mart 2009 Cuma
canım ülkemin bitanecik celebrity leri..
*Kenan Evren "Genç Bakış" programında 36 kişinin idan kararı için "o idam kararlarını imzalarken ellerim hiç titremedi.." diyerek tarihimize buz gibi bi cümle kazandırdı.(2 yıl)*Dönemin adalet bakanı Şevket Kazan (yandaki bıyıklı amca) 12 kişinin öldüğü ölüm oruçları devam ederken "kantinden malları stoklamışlar, bişey olmaz" dedi (12 yıl önce)
*yine(!) dönemin adalet bakanı Şevket Kazan "Irak'ta Kuran'ın yarısını ezberleyen mahkumlar tahliye ediliyor.biz de bunu uygulayabiliriz." dedi (14 yıl)

*Gülben Ergen "boşvere boşvere" şarkısının klibinde oynayan çocuk için "aslında maymun oynatıcaktık ama bulamadık..biz de zenci çocuk oynattık açıklamasını yaptı ( 11 yıl )

*Tansu Çiller meclis grubunda yaptığı bi konuşmasında "...ancak türkiye gibi bi ülkeyi halusanattan...bir tür hayali girişimlerle...halusi...halus...halis..." diye uzayıp giden bir dil dolanmasıyla bir türlü halusinasyon diyemedi (7 yıl)
*fatih Ürek, ziyaretine gittiği Asena'ya moral vermek için "hala bronzsun" dedi !!?? (5 yıl )

*Ahu Tuğba "çok paralar kazandım..ayı aldım, deve aldım, aslan aldım, daire fiyatına kürkler aldım.." diyerek parasını nasıl harcadığını özetledi ( 3 yıl)
*çok sayın (!) tayyip erdoğan "yılbaşına karşıyım.." dedi( 14 yıl )

*kayıtlara "kumkapı cinayeti "olarak geçen olayda eşi öldürülen Gülten Kızılkaya, cinayet sonrası dergilere vamp pozlar vermeye ve gazinolarda şarkı söylemeye başladı (13 yıl)
bu insanlar benim ülkemde ünlü..televizyona çıkıyolar..tanıyoruz..ve ne yazık ki konuşabiliyolar..
*kullanılan menba ise yeni yine yeniden uykusuz..
bitanesi, cantanesi !!??

19 Mart 2009 Perşembe
küçük sarı sihirli adam..

bu adamın nası bi sesi var arkadaş..tamam şarkıların sözleri de ayrı geçiriyo adama ama böle garip bi ses..erkek sesi ama biton hatununkinden daha bi içli daha bi derin..rüya gibi..yumuşacık ama bi yandan da balyoz kadar ağır..hüzünbaz gecelerde dinlenmeli, dinlendikçe daha çok ağlanmalı, ağlandıkça açılmalı, güzelleşmeli..bi daha yine yeni yeniden aşık olunmalı..
vize vize diye nicesine sarıldım..
yapmam gereken şeyleri hiçbi zaman zamanında yapamıyorum..tembellik ve üşengeçlik karışımı bişeyden oluşmuşum zahir..mesela bugün iki tane vizem var..hem de baba derslerden..marketing management ve human resource management..ve ben geçen cumadan beri her akşam "evet yarın oturuyorum adam gibi çalışıyorum ikisine de.. yoksa patlıcam yine..evet evet yapabilirim diğerleri nasıl yapıyo..ben de oturup normal öğrenciler gibi ders çalışabilirim.." modunda takılıyorum..sonuçta noldu makus güne geldik ve ben henüz iki dersin de notlarının tek bi sayfasına bakmadım..marketing management a otobüste bakarım bi de yarım saatim falan kalıcak sınavdan önce..sınıftaki tüm hafta ineklemiş arkadaşlarımın soru ihtimalleri konulu tartışmasını da dinledim mi tamamdır.. human resource un sınavı altı da..bu da bana 3 saatlik bi çalışma süresi demek..hooopp canım kütüphane bitanem kütüphane..18 Mart 2009 Çarşamba
canlar gider, adları şehit olur..
bugün 18 mart..çanakkale şehitlerini anma günü..tüm kanallardaki haberlerde şehitlikler gösteriliyo..hepsinde oğullarının mezarı başında ağlayan şehit anneleri..annelerden biri sitem dolu bi sesle cevap veriyo muhabire.."benim oğlum şehit oldu ne için? kim için?" ve sesindeki elle tutulur kırgınlıkve acı sanki tokat gibi.."doğru ya, vatan için.."